İNANÇ TURİZMİ
Hatay, dinler mozaiğinin ezan, çan, hazzan birlikte yaşandığı bir kenttir. Antik kentleri, inanç merkezleri ve sayısız tarihi eserlerden şehrin merkezi konumunda Antakya, görkemli geçmişine sığdırdığı en önemli özelliği, yeni dinler mozaiği konumudur. Antakya birçok dinden ve inançtan insanların huzur içinde yaşadığı cami, kilise ve havra´nın bir arada olduğu inanç turizminin merkezi olan bir kültür merkezidir.
Hıristiyanlar için en önemli 10 kutsal merkezden Kudüs ve Vatikan dışında, 8’i ülkemiz sınırları içindedir. Bunlar; Antakya, Urfa, Kapadokya, Tarsus, Demre, İznik, İstanbul ve Efes (Selçuk) tir.
Cami ve kiliseler önemli bir inanç turizmi merkezi olan Hatay´da, dünyanın ilk Katolik Kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi bulunmaktadır. Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Hatay, aynı zamanda dört büyük patriklik merkezinden biridir. St. Simon Stylite Manastırı, Yayladağı Barleam Manastırı ve Keldağı Barleam Manastırı önemli manastırlarıdır.
Hatay, Hristiyanların olduğu kadar, Müslümanların da önemli inanç merkezlerinden biridir.Habib Neccar Cami, Şeyh Ahmet Kuseyri Cami ve Ulu Cami görülmeye değerdir.
Camiler
Ulu Cami
16.yüzyılda yapılmış olup, Selçuklu tarzını anlatır. Tonozlu ve düz çatılıdır. Kitabesinde Hicri 1117 tarihi bulunmaktadır.
Antakya camilerinin en eskisi ve en büyüğü Ulucami´dir. Asi kenarındaki bu caminin içi, diğer tüm Türk camilerinde olduğu gibi çok sadedir. İçi kıymetli halılar ile kaplı caminin duvarlarında altın harflerle yazılmış ayetler vardır. Bu caminin Memlûk dönemi eseri olduğu, Osmanlı döneminde bir kaç defa onarım gördüğü sanılmakladır. Doğu- batı yönünde uzanan dikdörtgen planlıdır. Caminin Osmanlı tarzında yapılmış silindirik geniş gövdeli ve yüksek minaresi şerefeli, sivri külahlıdır ve bir kaç defa tamir görmüştür. Üzerindeki 1704 tarihli kitabe bir kaç onarımdan birine ait olmalıdır. Gravürlerde, minarenin 200 yıl önce de aynı stilde olduğu görülmektedir. Avlusu geniş, taş döşeli, şadırvanlıdır. Mimarı ve yapılış yılı bilinmemektedir. Üzerinde, 1872 depreminden sonra onarıldığını gösteren 1874 tarihli bir kitabe bulunmaktadır.
Habib-i Neccar Camii
Hz. İsa Antakya’ya elçiler göndermiş halkı gerçek dinine çağırmıştır. Ancak halk bu çağrıya tepki göstererek elçileri öldürmek istemişlerdir. Bunu duyan Habib-ün Neccar dağdaki marangoz atölyesini bırakarak şehre gelmiş ve Antakya halkına elçilere uymalarını öğütlemiştir. Halk onu dinlememiş ölümle tehdit etmiştir. Bu tehditlere kulak asmayan Habib-ün Neccar elçilere “Yanlarında olduğunu ve Allah’a inandığını” söylemiştir. Bu sözler üzerine galeyana gelen halk hem Habib-ün Neccar’ ı hem de elçileri şehit etmişlerdir.
İlk defa Baybars zamanında eski bir tapınağın yerine yaptırılmış olup 17.yüzyılda yeniden yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Altında 3 gömüt vardır. Kitabesinde yeniden yapım tarihi olarak hicri 1275 yazılıdır. Şadırvan hicri 1275 tarihlidir.
Antakya da yaşamış bir din büyüğüdür. Marangozlukla uğraştığı için kendisine En-Neccar denilmiştir.
Anadolu' nun ilk camisidir.
Diğer Camiler:
Şeyh Ali Cami
Yeni Cami
Ağalar Cami
Ahmediye camii
Köşker Camii
Halil Ağa Camii
Hristiyanlara ait İbadet Yerleri
St. Pierre Kilisesi
Antakya–Reyhanlı yolu üzerinde kente 2 km uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı yakınındadır. Doğal bir mağara olup, eklemelerle kiliseye dönüştürülmüştür. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St.Pierre; Antakya‘ ya M.S. 29-40 tarihleri arasında gelmiş ve Hıristiyanlığı yaymaya çalışmıştır. İlk dini toplantının yapıldığı bu kilisede cemaat ilk kez Hıristiyan adını almış. Bu yüzden St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir.
Bu mağara M.S.XII-XIII. yüzyıllarda Haçlılar tarafından ön cephesine yapılan ilave inşaat ile gotik tarzda bir kilise şekline çevrilmiş Mağaranın tabanında tahrip olmuş bir şekilde M.S.4 ve 5. yüzyıllara ait mozaik kalıntısı vardır. Ayrıca bir altar, niş içinde mermer küçük St. Pierre’nin heykeli, kutsal sayılan su, saldırı esnasında cemaatin gizlice kaçmasına yarayan tünel bulunmaktadır.
1983 yılında Papa VI.Paul tarafından Hıristiyanlar için Haç yeri ilan edilmiştir.
Her yıl 29 Haziran da Katolik Kilisesince burada bir ayin düzenlenmektedir.
Katolik Kilisesi (Antakya)
Günümüzde halen kullanılmakta olan kilise, Kurtuluş caddesi, Kurtuluş sokakta yer almaktadır.
Aziz Nikola Ortodoks Kilisesi (İskenderun)
1870 yılında kurulmuş olan kilise, halen İskenderun’da kullanılmaktadır. Şehit Pamir Caddesindedir. Halen ibadete açık olan kilisede paha biçilmez tablolar ve işlemeler vardır.
İtalyan Katolik Latin Kilisesi (İskenderun)
1600’lü yılların başında Kapuçin Rahipleri tarafından kurulan kilise Mithat paşa caddesi üzerindedir. 1888 yılında büyük bir restorasyon geçiren yapı toplam 14 sütun üzerine oturmuştur. Haftanın her günü ayin yapılmaktadır.
Maryo Hanna Kilisesi (Arsuz-İskenderun)
Hıristiyanlığın ilk yıllarında birçok rahip ve keşiş Hz. İsa’nın öğretisini yaymak için Arsuz ve çevresine yerleştiler. Bunlardan biri Arsuz’a bir kilise yaptıran Aziz Hanna idi. Arsuz’un merkezinde bulunan ve kurucusu adıyla anılan bu kilise halen kullanılmaktadır.
1514 yılında yeniden yapılan kilisede çok sayıda ikona, 1600’lü yıllardan kalma bez üzerine yapılmış çok değerli iki baskı resim vardır. Bu tablolar halen Aziz Hanna Kilisesinin titiz koruması altındadır.
Marcircos Ortodoks Kilisesi (İskenderun)
1585 yılında kurulan kilise Denizciler Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Halen yöre halkı tarafından gerek ibadet, gerekse adakta bulunmak için kullanılmaktadır. Marcircos Ortodoks kilisesinde 5 Mayıs Hıdır İlyas şenlikleri ve 6 Mayıs Aziz’in isim günü kutlamaları yapılmaktadır.
St.Meryem Ana Katolik Kilise ve Manastırı (Güzelyayla-Belen)
1920 yılında yaptırılan Meryem Ana Kilisesi ve Manastırı’nda sadece yaz aylarında ibadet yapılmaktadır. İskenderun Latin Katolik Kilisesine bağlı olarak faaliyet gösteren bu kilise 15 Ağustos’ta Meryem Ana’nın göğe yükselmesine adanmıştır.
St. İlyas Kilisesi (Samandağ)
Samandağ’ına bağlı Zeytinli köyündedir. Giriş kapısı üzerinde yer alan kitabesine göre, kilise 1874 yılında yapılmıştır. Kilisede yer alan ikonalar özellikle dikkat çekicidir. Yaklaşık 1 km ötede, kuruluşu 1600’lü yıllara uzanan ve daha çok cenaze törenlerinde kullanılan ikinci bir kilise yer alır. Hemen yanında bir mezarlık mevcuttur. Her iki kilisede bugün ziyarete açıktır.
Meryem Ana Havuzu (Gözcüler-İskenderun)
Hacı Ahmetli Köy’ünü 8 km geçtikten sonra ulaşılan havuzda Meryem Ana’nın banyo yaptığına inanılmaktadır. Hıristiyanlar tarafından kutsal bir yer olarak bilinir. Özellikle Ortodokslar Meryem Ana’ya adadıkları perhizin son günü olan 14 Ağustos’u burada büyük şenliklerle kutlamaktadır. Civar ağaçlıklı olup doğal güzelliğe sahiptir.
Marcircos Türk-Hıristiyan Ortodoks Kilisesi (Altınözü)
18.yüzyıl başlarında yapılan kilise 1872 yılında meydana gelen depremde büyük hasar görmüştür. 1897 yılında çok iyi bir şekilde restore edilen kilise yöredeki Hıristiyanların uğrak yeri olup halen ibadete açıktır.
Maria Ana Rum Ortodoks Kilisesi (Altınözü)
Altınözü’ne 6-7 km uzaklıkta Tokaçlı köyünde bulunmaktadır. Halen ibadete açık olan kilisenin yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir.
Aziz Piyer ve Aziz Paul Kilisesi
Antakya’da Hürriyet Caddesi’nde bulunan Ortodoks Kilisenin yapımına 1860’lı yıllarda başlanmış, ancak 1872 depreminde büyük hasar görerek yıkılmıştır.
Üç Semavi Dininin birleştiği bir yer olarak bilinen Antakya’daki bu kilisenin yapımına XIX. yüzyılın sonlarında başlanmış ve 1900’de ibadete açılmıştır. Dikdörtgen plânlı bir kilise olup, sağında çan kulesi bulunmaktadır. Avlusu revaklarla çevrilmiştir. Kilise günümüzde ibadete açıktır.
Antakya Hıristiyan Rum Ortodoks Kilisesi
Antakya’nın Hıristiyan dini yönünden önemli olması bu bölgede kiliselerin yoğunlaşmasına neden olmuştur. Bunun sonucu olarak da Antakya Kilisesi 1833 yılında Mısır Bilad Al Şam hükümdarlığı zamanında Mohammed Ali oğlu İbrahim Paşa’nın izni ile ahşap, basit bir kilise olarak yapılmıştır. Sonraki yıllarda beyaz taştan yüksek bir alanda geniş bir avlu ortasında yapılmış, çevresine de müştemilat binaları eklenmiştir.
Kilisenin içerisine 70x70 cm2’lik iki sütun arasından girilmektedir. Bu sütunlardan bir tanesinin üzerine 2 m. yüksekliğinde 12 satırlık bir şiir, bu kiliseye maddi yardımda bulunan bir aile tarafından Mihail isimli oğullarının anısına yazılmıştır.
Kilisenin üç salonu ve batı, kuzey, güney yönlerine açılan üç büyük kapısı vardır.
Doğu Ortodoks Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan bu kilise deprem sonrası Rus mühendislerinin yardımları ile yeniden yapılmış ve Rus kiliselerinin üslubu burada da karşımıza çıkmıştır. Kilisenin içerisinde liturjik kilise eşyaları bulunmakta olup, bunların yanı sıra Bizans, Rus ve Suriye kökenli ikonalar da vardır. Ayrıca antik bir taştan yapılmış Taufe Curunu (Vaftiz Kuyusu)’dan akan sular kilise altındaki mezarlığa dökülmektedir.
Kilisenin kuzeyinde 1911 yılında Patrik IV. Gregorios zamanında yapılmış olan Ruhban okulu günümüzde kilisenin protokol salonu olarak kullanılmaktadır.
Antakya Protestan Kilisesi
Fransızlar döneminde elçilik ve Fransız Bankası olarak kullanılmış, 2000 yılında Güney Kore Kwong Lim Metodist Kilisesi tarafından Protestan Kilisesi olarak tanınmıştır.
Kilisenin Giriş kapısı üzerindeki Türkçe, İngilizce ve Kore dilinde yazılmış plakette, Haziran 2000’de açıldığı yazılıdır. Bu kilise Kore’li bir din adamı Pastör tarafından açılmıştır.
Bahçe içerisinde beyaz köfeki taşından kilisenin giriş bölümü boydan boya ileriye doğru hafif bir çıkıntı yapmakta ve sivri kemerli bir kapıdan içeriye girilmektedir. Cephe görünümünün iki yanında dikdörtgen birer pencere, üst katta da yanlarda birer çıkıntılı kısımda da yine dikdörtgen söveli 3’er pencere bulunmaktadır. Kilisenin en üst noktasına da bir haç yerleştirilmiştir. İbadet mekânı dikdörtgen bir plan göstermekte olup, apsidin önünde kürsü bulunmaktadır. Ayrıca iç mekânda geç devre ait kilise eşyaları ile ikonalar bulunmaktadır.
Musevi Cemaatine ait İbadet Yerleri
Havra (Antakya)
Antakya Musevi cemiyetinin kullandığı bir binadır. 1700 yıllarında yapılmış olduğu tahmin edilmektedir. Büyük bayramlarda ve önemli günlerde törenler düzenlenmektedir. Havrada bulunan el yazması Tevrat 500 yıllıktır.
Ermeni Cemaatine ait İbadet Yerleri
Batıayaz Ermeni Kilisesi
Batıayaz Ermeni Kilisesi Batıayaz’da bulunmaktadır.
Vakıflı Ermeni Kilisesi (Samandağ)
Samandağ’a 5 km uzaklıktadır. Kilise eski bir ipek fabrikasının yerine 1875 yılında kurulmuştur. İpek fabrikası kapandıktan sonra restore edilerek bugünkü Ermeni Kilisesine dönüştürülmüştür. Kilise halen kullanılmaktadır.
Karasun Manuk Kilisesi (İskenderun)
1872 tarihinde yapılmıştır. Daha sonra restore edilen bu kilise Ermeni cemaati tarafından kullanılmaktadır.
Ermeni Kilisesi (Belen)
Yapım tarihi bilinmemesine rağmen Belen’in kurulduğu dönemlerde yapıldığı sanılmaktadır. 1900’lü yılların başında bölgedeki karışıklıklarda Ermeniler’in Belen’ i terk etmesinin ardından kapatılarak kendi haline tek edilmiştir. Bugün oldukça harap olan kilise günümüzde ibadete açık değildir.